Çalışan bir annenin vicdan azabını azaltma yöntemleri
- dilarademirgul
- 19 Ara 2018
- 2 dakikada okunur

Merhabalar,
Uzun zamandır yoktum işler güçler ve blog okumayı yazmaya göre daha mı çok seviyorum acaba diye düşünmekten. Şimdi yine yeni bir başlangıç yapalım istedim. Aklıma takılan, canı gönlümü hoş eden konulardan bahsetmeli ve paylaşmalıyım diye düşünüyorum bu sıralar :)
Bugün aklıma takılan konular mevzusu minik kızımla ilgili. Çalışan bir anne ve akşamları mba yapan bir anne olarak birtakım zorluklar yaşıyorum. Öncelikle her çalışan annenin yaşadığı vicdan azabı konusu. Üstüne bir de iş çıkışı haftada iki gün derse gidince ben de bu azap meselesi tavan yaptı. Minik kızımın vaktinden çalıyormuşum gibi hissediyorum hep. Onunla geçirdiğim zamanları %100 verimlilikle geçirmeye daha çok gayret etmeye başladım.
Geçenlerde Netflix'te kısa belgeseller tadında bir film izledim. Bir bölüm çalışan annelerle ilgiliydi ve araştırmalara göre iş hayatının içindeki çalışan anneler, boş zamanlarını çocuklarına ayırmak istediklerinden çok daha planlı ve düzenli çalışıyormuş. Tabi buna rağmen erkekler ve çocuğu olmayan kadınlar karşısında kariyer basamaklarında daha geride kalıyorlarmış maalesef.
Planlı ve düzenli çalışma kısmını düşününce gerçekten de doğru olduğunu anladım. Eskiden nasıl olsa daha çok var bitirme tarihine ya da aksam evde sakin kafayla yapayım diye düşünürken, şimdi 'hemen bitireyim, işlerim sarkmasın, eve iş götürmeyeyim ki kızımla ilgileneyim' kafasındayım hep. Yüksek lisans derslerini dinlerken bile 'dersi çok iyi dinleyeyim ve anlayayım ki boşuna burada zaman geçirmiş olmayayım ve anlamak için ekstra zaman harcamayayım' diye daha bir odaklanarak dersleri dinliyorum. Çünkü iş ve dersler dışında geride kalan zaman benim için çok önemli artık ve iyi ki de böyle diyorum:)
Bir de şu anda 'Bağırmayan anne baba olmak' kitabını okuyorum (Yazar: Hal Edward Runkel). Henüz bitiremedim kitabı ama şu cümlesi beni çok etkiledi: "Çocuğunuz sizin sorumluluğunuz değil, siz çocuğunuza karşı sorumlusunuz". Yani vicdan azabını bırak artık ebeveyn, senin tek hayatın çocuğun değil ve sen onu yaratma projesi vermiyorsun. Senin ona karşı elbette sorumlulukların var ama sen kendine de odaklanmazsan nasıl bu sorumluluklarını sağlıklı bir şekilde yerine getirebilirsin ki?
Kitabı bitirince daha detaylı bir yazı yazmayı planlıyorum ama ilk 50 sayfada çok etkilendim.
Minik kızımla yapacağım aktiviteler hala çok çeşitli olmasa da daha iyi planlıyorum artık. Bir gün hadi hamur yapalım ve kurabiyeler yapalım diyorum. Kendisi yapım değil çiğ hamuru yeme ve koparıp her yere atma aşamasında henüz ama olsun :) Başka bir gün resim yapma- kitap okuma, müze gezme, müzikli derslere gitme ya da tiyatroya gitme gibi aktiviteler ayarlamaya çalışıyorum.
Sizin de vicdan azabını azaltma taktiklerinizi öğrenmeyi çok isterim.
Sevgilerle,
Dilara.




















Yorumlar