Tek başına interrail
- dilarademirgul
- 15 May 2018
- 3 dakikada okunur

Çocukluğumdan beri fazla cesur, korkusuz biriydim. Gece dışarıda kalmak, tek başına yaşamak, tek başına seyahat etmek...Bunlar beni korkutmaz; aksine heyecanlandırırdı. Bir de tek başına takılmanın dayanılmaz huzuru ve rahatlığı beni cezbederdi hep.
2010 yılında Erasmus ile Almanya'da 6 ay kadar okudum ve hayatımda iyi ki yapmışım dediğim ilk 5 eylemden biridir bu. Devletten aldığım bursla Almanya'da okurken bir yandan da para biriktirdim ve okulun bitişinden sonra interrail yapmaya karar verdim. Önce 10 kişilik evrensel arkadaş grubuma (3 Türk, 3 İtalyan, 3 Bulgar, 1 İspanyol) sordum ama hiçbirimizin zamanı tutmuyordu uzun bir gezi için. Ama bu fikirden vazgeçmeyecektim gerekirse tek başıma gidecektim. Benim gibi yer yön duygusu olmayan biri için çok cesurca bir eylem aslında...
İnterrailden 2 hafta önce başladım plan yapmaya ama ne planlar; resmen krokiler çiziyordum kaybolmayayım diye. Ee tabi o zamanlar şimdiki akıllı telefonlar, ucuz internet, çevrimdışı haritalar yoktu ya da ben bi haberdim :)
Berlin'den trenle başladım yolculuğa. 7 saatlik tren yolculuğunun ardından Paris'teydim. Louvre ihtişamıyla gözleri kamaşan bir ben, harıl harıl gezmeye verdim kendimi. Concorde Meydanında dönme dolabı izleyerek Berlin'den yanımda taşıdığım meyve suyu ve tostumla yaptığım kahvaltıyı (öğrenci parası ile gezi işte :) ), Eyfel'i izleyerek çimenlerde oturmamı hiç unutmadım. Yazarken bile yaşıyor gibiyim. 2 gün Paris aşkının ardından uzun bir tren yolculuğu (neyse ki yataklı vagondu ve oda arkadaşım anne-oğul interrail yapan Aavusturyalı tatlı bir çiftti) ile Madrid'e vardım. Vagon arkadaşlarıma o kadar imrendim ki; ileride çocuğumla ben de aynı şey yapacağım dedi şimdi kızı olan bir Dilara :)
Madrid'te Kraliyet Sarayı ve Şövalye müzelerini gezerken Koben adında dünya tatlısı Çinli biri ile tanıştım ve Madrid'i beraber gezdik. Aynı günün akşamında Barcelona'ya ikimizin de bileti vardı ve birlikte gittik yolda Çinçe öğrenme çabalarım eşliğinde. Barcelona'da yollarımız ayrıldı ama hala iletişimdeyiz interrailin bana kazandırdığı güzel insanla.
Barcelona, benim bayıldığım ve hala nefesimi kesen bir şehir. Burada yaşamak istiyorum diye gezdim hep şehri. Tapas&sangria ikilisi bile insana yetiyor aslında ama şehrin içinde denize girilmesi bayıldığım nokta olmuştu. Barcelona'da 3 gün kaldım ve bunun 1 gününü Almanya'dan gelen Bulgar arkadaşım Yolina ile geçirdim.
Sonraki durağım uçakla (Rynair öğrencilerin sevgili dostu) Roma oldu. Bu tarihi kenti sevmemek elde değil tabi kalabalıklığını göz ardı ederseniz. Roma'da kaldığım hostel tam öğrenciler için yapılmış ve içinde kafe-barı olan bir yerdi. Böyle bir yerde sosyalleşmemek mümkün değil. Ben de interrail yapan Fransız abla-kardeş ile tanıştım ve bir akşamı birlikte Roma'yı keşfederek geçirdik. Roma'nın ara sokaklarında İtalyanlara özgü çok güzel restoranları bulmak beni çok mutlu etmişti.
Roma'da tarih dolu 3 günün ardından istikamet Venedik. Beni bir hayli şaşırttı Venedik. Çok daha görkemli hayal etmemin etkisi olabilir tabi bunda. Günübirlik gittiğim Venedik'te sıcakta iyice ağır gelen sırt çantamı, bir otel/hostelden rica ederek bıraktım ve rahatça gezmeye başladım. Minik yeri gezerken Bilkent'ten 2 arkadaşımla karşılaşmak ilginç bir tesadüftü tabi ama yalnız gezmek isteyen bir ben, yoluma devam ettim :)
Ertesi gün gözlerimi Viyana'da açtım. Soğuk ve yağmurlu bir günde üşüyerek ve pek bir şey anlamadan gezdim desem yalan olmaz. İnterrail rotamın son günü olarak daha önce karar vermiştim ama ani bir kararla ve interrail biletlerimin kontrol edilmemesiyle seyahat etmek hakkımın kalmasıyla yolumu Münih'e çevirdim. İyi ki de öyle yapmışım. Bayıldım bu güzel şehre, ormanlarına, ormanlarının içindeki beergarden denen kafe/barlarına.
11 günün sonunda Münih'ten Berlin'e, oradan da Magdeburg'a dönerek interrailimi tamamlamış oldum ama kendimi keşfetmemi sağlayan dönüşümüm yeni başlıyordu.
Aslında anlatmak istediğim tek başına kalmaktan korkma, kendinle gez&eğlen ve dünyayı tanı sevgili okur!
Sevgilerle,




















Yorumlar