Kilo almadan yemek yemek sorunsalı
- dilarademirgul
- 19 Nis 2018
- 2 dakikada okunur

Merhaba!
Biraz önce Hürriyet'te Ayşe Arman'ın Emel Başdoğan ile yaptığı röportajı okudum. Emel Başdoğan'ı yazdığı pastacılık kitabı ve bir ara televizyondaki programı ile tanıyordum ama çok eğlenceli ve zeki bir kadın olduğunu bilmiyordum. Röportajı okumak için linkini bırakıyorum:
Ama asıl konu röportajdan ziyade neden sürekli yemek yerken 'ayy kilo mu alacağım onu yerkern' diye eziyet çektirmemiz ve gönül rahatlığıyla yiyemememiz. Vücudumuzda bir tuş olsa ve onu kapatsak da kilo almadan istediğimizi yesek güzel olmaz mıydı ki?
Kolay kilo alıp kolay da kilo verebilen biri olarak bu konu hep kafamı kurcaladı benim de. Ama asıl sorun küçüklükten itibaren dengeli bir şekilde beslenmeyi bize öğretememelerinde. Bugün canın abur cubur mu yemek istiyor, onu da ölçülü yemeyi ve bir sonraki öğünde ya da günde dengelemeyi çocukken öğrensek şimdi bu sıkıntıları yaşar mıydık ki? Dışarıda yediğimiz yiyeceklerin içeriklerini ailede ve okulda detaylıca öğrensek ne güzel olurdu aslında. Hep zararlı diyoruz ama neden zararlı, içinde ne var ve vücudumuza girince ne oluyor; bunları bilmek gerek aslında.
Emel Başdoğan'ın röportajından bir söz 'Sevilen Çocuk Bedenine de Sevgiyle Davranır'. Bu söz aslında çocukken bilinçli bir şekilde kendi kararlarını almaya teşvik edilen ve yemek eğitimini tarafsızca öğrenen çocuk için geçerli bence. Peki biz büyükler ne yapmalı? Çocukken öğrenemedim ki en sevdiğim yiyecek hamburger ve patates kızartması. Ama kilo alınca da kendimi sevemiyorum, ama bunları yemeyince de mutsuz oluyorum. İşte bu çıkmazdan çıkmak için önce her halimle kendimi sevmem gerek. Benim kendimi sevmem için kilo alıp vermem önemli değil, ben tezcanlılığımı, enerjikliğimi, kişiliğimi sevmeliyim önce. Sonra da sağlıklı yaşamak için dengeli beslenmeliyim. Her istediğimden sınırsızca yiyerek değil de dengeli yiyerek...
Bunlar benim mottolarım olsun. En önemli şey kendini olduğun gibi sev bence.
Hepinize mutluluklar!
Dilara,
コメント